28 Nisan 2009 Salı

Davşan

Densiz bir alarmla uyandım. Son zamanlarda densiz alarmlarla ilgili çok ciddi sorunlarım vardı. Yorganı başımın üstüne çekip bir süre yeni başlayan günü protesto ettim. Gün beni umursamadı. Tavşan ve dağ hikâyesini düşündüm. Sonra öyle bir hikâye olmadığını fark ettim. Ama yine de ortada bir küslük vardı ve tahminimce çözülecek gibi de durmuyordu. Fazla zorlamadım. Dünyanın bütün tavşanlarının üstünü örttüm ve dağa sırtımı dönüp biraz daha uyudum.


Tekrar uyandığımda dağ yanımda yoktu. Belki bir not bırakmıştır diye etrafıma bakındım ama boşunaydı. Kullanılmıştım. Üstelik bu birliktelikten boy boy tavşanlarım olmuştu. Artık onlara hem analık hem de babalık yapmak zorundaydım.


Kalktım. Mutfağa gittim. Buzdolabından bir havuç çıkardım. Yedim.


Hiç yorum yok: